Balkanlar Cografyasina kan kusturan Balkan daglarinin Kabusu Deliler ocagi nedir ,kimlerdir? Neden kendilerine POMDOR derlerdi?
DELİLER, Osmanlı fetihlerinin yoğunlaştığı
Rumeli , Balkan bölgesi’nde 14’üncü yüzyılın sonlarında itibaren
görülmeye başlayan hafif süvari birlikleriydi. Beylerin çevresinde birer
bölük halinde muhafız gücü olarak ortaya çıkan Deliler, zamanla
geliştirilerek korkunç bir savaş unsuru haline getirildiler.
(Baltoslav Pumasit lehcesinde .. (POM = Göcmen) (DOR = Kapı) POMODOR. Göcmen yada sınır Kapısı anlamına gelebilir.)Deliler Süvari birlikleri Rodop Dağlarından gelen Kartal kanadı takarlardı.
İlk karşılaşmada düşmana korku salmak, şaşırtmak için hiç bir askeri birlikte görülmeyen çarpıcı kıyafetler giyerlerdi. Benekli, sırtlan, samur, kaplan derisinden yapılmış kartal kanatları ve tüyleri takılmış gösterişli başlıklar kullanırlardı. Bazıları alınlarına bıçakla açtıkları yarıklara tüy yerleştirirdi. Ayı ve kar leoparı kürkünden ya da kumaştan ceketler giyer, sırtlarına abartılı kartal kanatları takarlardı. Uzun mahmuzları olan, yüksek topuklu, sarı renkte çizmeleri tercih ederlerdi. Balkanlarin Rodop dağları Bölgesinde yasayan Bogomil Hristiyan ve Pomak gençlerden secilirlerdi…
Hudutlarda, düşman
tecavüzlerini ve akınlarını önleyen, karşı akınlar düzenleyen Deliler,
kendileri gibi hafif süvari olan akıncılarla sık sık karıştırıldı.
Aralarındaki görev benzerliklerine rağmen Deliler ve Akıncılar ayrı
ocaklar halinde kuruldu. Akincilarla deliler zaman zaman karşı karşıya
geldikleri ve bribirlerine karsı cok saldirgan davrandiklari rivayet
olunur .. Deliler’i akıncılardan ayıran en önemli özelliklerinden biri
de, gösterişli kıyafetleriydi. sarışın mavi gözlü ve hristiyan olmaları
pomakca ( Balto Slavca ) konusmaları bölgede , baskın yada saldırı
öncesi casusuluk yaparak bilgi toplamalarinada olanak sağlıyordu.Deliler Ocağında Din temel olarak alınmamıştı . islamiyete gecmis yada daha Hristiyan (Bogomil) olan ve balkanlarda konuşulan dili bilmeleri yeterliydi. Balkanlarda Osmanlı Sınırlarını Korumakla görevliydiler. Paralı özel profösyonel birliklerdi.
Deliler Ocağına girmenin ağır şartları vardı
Bu elit özel birliğe herkes gelişigüzel kabul edilmezdi. Deliler’e katılmak isteyenlerin öncelikle gösterişli bir fiziğe sahip olması gerekirdi. Cesaretini, savaş becerisini kanıtlamalıydı. Mallet’e göre, en az 8-10 düşman süvarisi öldürerek silah kullanmaktaki becerilerini ve cesaretlerini kanıtlamaları gerekiyordu. Tek kişi kalksalarda ölümüne savaşıyorlardı , aşırı inatçıydılar ,
Uzun mızraklılar , Palalılar..
16. yüzyıldan sonlarından itibaren Deli Ocağı’nda bozulmalar başladı.
Aralarına başka milletlerden katılmalar olunca iç çatışmalar başladı , çekememezlikler, karışıklıklar çıktı. Maiyetlerinde bulundukları Vezir gözden düşüp azledildiğinde başka bir vezirin maiyetine girene kadar başıbozuk yaşayan, köyden köye gezip halka zulüm eden Deliler’i düzene sokmak için zaman zaman yapılan düzenlemeler sonuç vermedi. 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nı ortadan kaldıran 2. Mahmud, 1829’da da Deliler’i, Osmanlı’nın askeri sahnesinden temizledi.
Yararlanılan Kaynaklar
Ömer Seyfettin’in ‘Başını vermeyen şehit’ hikayesinin biyografik araştırması.
ODTÜ Uluslararası ilişkiler Bölümü’ .. Abdullah Turhal.
Britanya’ Kraliyet Askeri Bilimler Koleji Arsiv belgeleri. netten alıntılar.
Bizi Facede sosyal Medyada Takip edin.Pomaklar hakkinda her seyden an itibari ile Haberiniz olsun .. Pomakbülteni Haber Portalı.
