14 ncü .yüzyılda Balkan Yarımadasinda yaşanan dini ihtilaflar

14 ncü .yüzyılda Balkanlara akinlara  başlayan Osmanlı Devleti, Bizans ve Balkan Devletleri’ni
karışıklık içinde bulmuş ve fetihlerinde ilk firsatta bu durumdan yararlanmıştır. Balkan
Yarımadasinda yaşanan dini ihtilaflar; özellikle Pomaklar arasında yaygın olan Bogomilizm mezhebi taraftarlarının gördüğü eziyet, Katolik Macar ile Venedik devletlerinin Doğu Balkanlardaki Ortodoks ahaliyi mezhep değiştirmeye zorlamaları fetihleri hızlandırmıştır. Aynı zamanda yerli halka hoşgörülü yaklaşım olarak özetleyebileceğimiz “istimalet” politikası bölgede tutunmayı kolaylaştırmıştır. Osmanlı Devleti, fetihlerle birlikte yarımadaya Türk nüfusu nakletmeye başlamıştır. Bunun için devlet tarafından sistemli bir sürgün yöntemi kullanılmış ve gönüllü göçler teşvik edilmiştir. Nedenleri nelerdir ?
Bogomilizm nancı ve MensuplarıHeretik bir dinsel mezhep olarak görülen Bogomilizm, Bulgar Çar’ı Peter (MS 927–969) zamanında Bulgaristan’da ortaya çıkmıstır . Faranjo Racki’ye göre Bogomiller, pesimist bakıs açısına sahip Hıristiyanlar olup, Messelianlar (Euchitler) ve düalist  anlayısa sahip Pavlosçuların (Paulikanlar)  tesirinde gelisen ve ana gövdede  Hıristiyan grubunu temsil etmektedir

Gerekli Aciklama:
- Messelianlar (Euchitler) MS 4. yy’da Mezopotamya’da ortaya çıkan bir Hıristiyan mezhep.
Messelianlar, Âdem’in günahıyla (ilk günah) iliskili olarak, her kisinin yapısında ruhuyla
bütünlesmis bir seytanın bulundugu ve bunun vaftizle çıkarılmadıgını savunurlardı. Onlara göre
bunu def etmenin tek yolu, arzu ve ihtirasları yok etmek amacıyla sürekli dua ve ibadet etmektir

- Düalizm, yilik ve kötülügün ya da ısık ve karanlıgın birbirinden ayrı ve birbirine esit derecede
olan iki ezeli ve ebedi güçten kaynakladıgı görüsünü savunan bir metafizik sistem. kicilik ya da
iki tanrıcılık. Düalizm terimi, Thomas Hyde tarafından 1700’lerde kullanılmaya baslandı.

Genellikle düalist sistemlerde düalizmin iki kutbunu olusturan tanrısal güçler arsında bitmek
tükenmek bilmeyen bir çekisme ve mücadelenin varlıgı kabul edilir. Mecusilikte, Hinduizmde ve
bütün gnostik dinlerde düalizme rastlanır .

-  Pavlosçular (Paulikanlar, Pavlikanlar, kaynaklarda aynı mezhep için farklı sekilde ifade
edilmektedir) Bizans imparatorlugundaki bir Hıristiyan mezhep. Bu mezhebin kurucusunun
Mananalili Konstantin oldugu söylenir. Konstantin, Kibossa’da bir cemaat tesekkül ettirmis ve
684’te heresi ile suçlandıgından dolayı taslanarak öldürülmüstür. Özellikle 9. yüzyılda siddetle
takibat altında alınan Paulikanlar birçogu Müslüman olmus, bir kısmı ise Bogomillerle birlesmislerdir. Paulikanlar, düalist bir inanç sistemine sahip oldukları ve isa’nın bedenini reddettikleri söylenir. Ayrıca onlar tıpkı Marcion gibi, Eski Ahit’i tanımadıkları, kaynak olarak ise Luka ncili ve Pavlus’un Mektuplarına özel bir ilgi gösterdikleri belirtilir .

Balkanlar, Bogomilizm, Hıristiyanlık, Bosna-Hersek, Bulgaristan ve Pomaklar
OrtodoksSlavların direnisi, özellikle daglıkarazide yasayan ve eski
paganinançlarını devam ettiren Pomakarian kavimlerindeki insanların varlığıve dini ve kültürel çatısmalar iktidar boşluğunedeniyle yaşanan gelişmelerden bir kaçı olarak söylenebilir. Ayrıca sınır komsusuolan Bizans’ta var olan Pavlosçular, Messelianlar, Ermeni Monofizitler,Yahudiler ve Müslümanların kendilerine taraftarlar bulmaya çalısmasıdaBalkanlarda , Bulgaristan’da içinden çıkılmaz dini ve kültürel çatısmalaraneden olmustur. Buçatısmadankurtulmak için Bulgar hükümdarı Boris, 864 yılında Ortodoks Hıristiyanlıgıseçmistir. Bulgaristan’da Hıristiyanlıgınresmi din olmasıyla birlikte sorunun çözüldügüdüsünülse de, tam tersine bu kısa vadeli birçözüm olarak kalmıs, özellikle Çar Peter(MS 927–969) döneminde durum daha da kötülesmistir.Hatta var olan inançların yanı sıra bir takım degisikinanç ve gruplar da ortaya çıkmıstır.Rodop Dağlarında yasayan Papaz Bogomil önderligindekurulan ve daha sonra Bogomilizm olarak adlandırılacak hareket de bu dönemdeortaya çıkan dinsel gruplardan biridir. Bu grubun mensupları, Yunan kaynaklarında “fundagiagita” (Yunancada Founda; çanta, torba anlamına gelir), Slav kaynaklarında ise “babuni“ veya “torbesi“ olarak söylenmistir. Türkce ,  çanta, torba Tasiyan keşişler. ( Torbeşler) olarak bilinirler .. Torbeşler Makedonyada Pomakca Konusan Makedon Pomaklarina Yunan ve Makedonlarin verdigi iisimdir..

Bogomilizm kökünün kazınması için gereken ne varsa yapılmıstır.


https://www.facebook.com/groups/312369708876495/
Bogomilizm, ortaya çıktıgı ve yayılma alanı buldugu degisik yerlerde Katharizm, Albigenler, Poturlar, Babunlar gibi farklı isimlerle anılmıslardır. Bu isimleri kendilerine muhalifleri tarafından verilmistir. Katolik ve Ortodoks gibi baskın ve hâkim inanç grupları arasında yasam alanı bulmaya çalısan bu inanç, bahsi geçen inançlar tarafından baskı ve zulümlere maruz bırakılmıs, tabiri caizse kökünün kazınması için gereken ne varsa yapılmıstır. Bu baskıların bir neticesi olsa gerektir ki Bogomilizm hakkında günümüze ulasan çok fazla kaynak yoktur. Bugün biz Bogomilizm’i Bogomillerin yazdıgı eser ve kaynaklardan degil onların muhaliflerinin yazmıs oldugu kaynaklardan arastırmak durumundayız.
BOGOMiLZMiN ilk Olarak Pomaklar arasinda ORTAYA ÇIKISI VE YAYILISI
Bulgaristan, Güneydogu Avrupa’da, Balkan Yarımadası’nın merkezinde, cografik konumu geregi dogu ve batının kesistigi bir noktada yer alan bir ülkedir. Ülke, batıda Sırbistan ve Makedonya Cumhuriyeti, doguda Karadeniz, kuzeyde Romanya, güneyde ise Yunanistan ve Türkiye ile çevrilidir. Günümüzdeki Bulgaristan
toprakları ilkçagda Trakya adı ile biliniyordu. Ülkede yasadıgı bilinen en eski topluluk, M.Ö. 1. yüzyılda Romalıların egemenligindeki Hint-Avrupa kökenli bir Pomakarian Kavimlerinin  olusturdugu  Traklardır. Bölge daha sonra, Bulgarların gelisine dek Bizans imparatorlugu’nun bir parçası olarak kalmıstır.
Bogomil isminin Degisik Kaynaklarda kullanilisi
Bogomil isminin bir Bulgar heretiginden türemis olup daha çok Bulgar ve Bizans yazarlarınca kullanıldıgı ve Bulgaristan ve Bizans dısında çok bilinmedigi ifade edilmektedir . Alija Avdibašic’in Trajanje Bosne adlı eserinde ifade ettigine göre ise, Bogomil adı, Messelianlar için kullanılan Ermenice kökenli bir kelime olup “msln” kökünden türemistir ve “ibadet eden” anlamına gelmektedir. Messelianlar literatürde çogu zaman Bogomillerle esanlamda kullanılmaktadır. Ayrıca Kilise belgelerinde bu mezhep mensuplarını ifade etmek için “euchitler” tabiri de kullanılmaktadır. Yunanca olan bu kelime “Bogomol” anlamına gelmektedir. Zamanla Bogomol kelimesi harf degisimine ugrayarak Bogomil halini almıstır. Bu noktadan hareketle bazı arastırmacılara göre Bogomil kelimesi, aslında daha önce ifade ettigimiz üzere “Tanrının sevdigi” degil de aslında “Tanrıya ibadet eden” anlamına gelmektedir (Alibašic 1995: 55). XIX. yüzyılın sonlarına dogru ve XX. yüzyılda Bosna heretiklerini ifade etmek için Katolik, Müslüman ve nadir da olsa Ortodoks yazarlarca Bogomil ismi kullanılmıstır.

Fransa’daki Albigenler, talya’daki Patarenler, Bulgaristan’daki Bogomiller ve
Bosna’daki Krstjanları ifade etmek için bir teknik terim kullanılmaktadır (Šanjek).

-  Albigenler: ( Latincesi Albigenses, Fransızcası Albigeois) XII. yüzyılın sonuna
dogru kullanılmaya baslanan bu kavram, XIII. yüzyılda daha ziyade güney Fransa’daki Katharları veya Bogomilleri ifade etmek için kullanılmıstır . Güney Fransa’daki Albi eyaletinin aynı adı tasıyan Albi sehrinde çok
sayıda Bogomil’in olması, Bogomillerin Albigenler olarak adlandırmasına neden olmustur. Nitekim Fransa’nın Albi eyaleti ve Albi sehri Bogomillerin kalesidir. Albigenler için kullanılan bir baska isim ise Bugri (Bougres, Bogres)dir ki bu kelimenin de Bulgar kökenli oldugu düsünülmektedir. Albigenler için verilen ve “fakir” anlamına gelen bu ikinci ad halen kullanılmaktadır . Fransa’daki Bogomillere nadir de olsa “Publikani” veya “Pobulikani” de denilmistir.
Franjo Racki “Bogomili i Patareni” (Bogomiller ve Patarenler) adlı eserinde Bogomillerin kendilerini bu
isimlerle degil de Hıristiyanlar (cristiani ) veya iyi Hıristiyanlar (bos crestias, boni cristiani ) olarak adlandırdıklarını ve kendilerinin gerçek Hıristiyanlar olduklarını gururla iddia ettiklerini belirtmektedir. Yine
Racki’ye göre Bogomiller, kendilerini iyi insanlar olarak da (boni homines, bos hommes, le bos hommes) adlandırmıslardır  . Bogomiller, kendilerinin gerçek Hıristiyanlar, kendilerine ait kilisenin de gerçek Hıristiyan kilisesi oldugunu iddia etmislerdir. Bogomiller’in bu inançları, Katolik ve Ortodoks Kilisesi tarafından adeta kendilerine yönelik bir savas ilanı olarak kabul edilmistir. Bogomilizm’in varlıgı ve hiyerarsik yapısı hakkında elimizde yeteri derecede bilgi bulunmakla birlikte, hareketin kurucusu olan Papaz Bogomil hakkında pek fazla
bilgiye sahip degiliz. Sadece önceleri Ortodoks bir papaz iken daha sonradan, düalist esasa dayalı bir ögreti vaaz etmeye basladıgı bilinmektedir  . Asagıda ayrıntılı olarak ele alacagımız üzere, bazı kaynaklarda,
Bogomilizm’in kurucusu sayılan papaz Bogomil’in gerçek isminin muhtemelen bir Pomak ismi Yeremya oldugu da iddia edilmektedir

     Heterodoks tarikatlara mensup şeyhlerin, dervişlerin kurduğu zaviyeler de hem bir iskan çekirdeği oluşturmuş, hem de yerli halk arasında ihtidaya sebep olmuşlardır. Çalışmanın amacı, Osmanlı
Devleti’nin XIV.yüzyılda Rumeli’ye geçmesiyle birlikte bölgede uyguladığı iskan siyasetini açıklamak ve bu siyasetin XV. ve XVI.yüzyıllar arasında Rumeli’de meydana getirdiği değişiklikleri tespit etmek olmuştur. Bunun için de Osmanlı kronikleri ile tahrir defterlerine başvurulmuş ve arşiv belgelerine dayalı araştırmalara dayanarak konu incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, Rumeli’de uygulanan iskan siyaseti çerçevesinde, yarımadanın doğu kısmında kesif bir Türk-Müslüman nüfusunun oluşturulduğu, Türk-İslam kültürünün bölgeye taşınmasında Osmanlı Devleti’nin önemli katkıları olduğu, ayrıca bölgenin imarı ve ekonomik gelişimine de faydalar sağladığı görülmüştür.
    Avrupa’nın doğusunda yer alan Bulgaristan’ta 5. yüzyılda ortaya çıkan Bogomilizm inancını, bu inancın Bosna topraklarına gelişini, burada yayılışını ve tarih sahnesinden silinişini, son olarak da heretik olarak kabul edilmesini sağlayan inanç esasları ve pratiklerini ortaya koymaya çalıştık. Bu çerçevede çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır; Birinci bölümde “Bogomil” kelimesinin etimolojik yapısı ve Pomak Bogomillere verilen farklı isimler üzerinde durduktan sonra Bogomilizm’in Bulgaristan’da ve Pomakların arasında  ortaya çıkışı, yayılışı ve Bulgaristan dışında taşması hususlarını ele almaya çalıştık.
    Bu gelişmelerin daha iyi anlaşılması için Bulgaristan’ın Hıristiyanlık öncesi ve sonrası durumunu da ortaya koymanın uygun olacağını düşündük. kinci bölümde pomaklarin arasinda Bogomilizm’in gelişinden önce Bosna’nın durumunu ve Boşnak halkın Hıristiyanlıkla tanışmasını açıklığa kavuşturduktan sonra Bogomilizm’in Bosna’da ortaya çıkışını, yayılmasını, zirve noktaya ulaşmasını, Osmanlı’nın bölgeyi fethedişini ve son olarak da zayıflama sürecine giren bu heretik Hıristiyan mezhebin tarih sahnesinden silinişini inceledik.
   Üçüncü ve son bölümde ise Bosna Bogomil Kilisesi’nin kurumsallaşması, hiyerarşik yapısı ve inanç esaslarını ortaya koymaya çalıştık. Netice olarak bu çalışmamızda, Bulgaristan’ın 5. yüzyıldaki kendine has şartları içerisinde ortaya çıkan Bogomilizm’in Ortodoks ve Katoliklerin iddialarının aksine 14ncü . yüzyılın ikinci yarısına kadar varlığını sürdüren kurumsal bir kiliseye, kendine has kurumlara ve farklı inançlara sahip bir hareket olduğunu görürüz.
Sonuc olarak Yönetime karsı dik durusuyla Anarsistve devrimci niteligiile Kitleler arasinda sempati ile karsılanmıs ve bu sempati, dalgalar halinde yayilmistir.
Bogomilizm, Bulgaristan’da ortaya çıkıp Bosna’ya sıçrayan ve burada daha fazla yayılma imkânı bulan bir inanç olmustur. X. yüzyılın ortalarında Bosna’da yayılmaya baslayan Bogomilizm, ortaya çıkısından iki yüzyıl sonra XII. yüzyılın ikinci yarısında kurumsallasmasını tamamlamıstır. fade ettigimiz üzere bu dönemden itibaren kurumsal kimligiyle dini yapısının yanı sıra kimi zaman ülkeler arasında arabuluculuk kimi zaman da garantörlük gibi görevler de üstlenmistir.Yönetime karsı dik durusuyla muhalifligi ön plana çıkan bu heretik Hıristiyan mezhep, halk tarafından sempati ile karsılanmıs ve bu sempati, dalgalar halinde Bulgaristan’dan talya ve Fransa’ya kadar yayılmıstır. Bogomilizm’in Avrupa’nın batısıyla dogusu arasında sınır olan Bosna’yla tanısması
Bogomillerin yasadıgı diger bölgelere nazaran farklı neticeler dogurmustur. XII. yüzyılda Bosna, bölgenin merkezi konumundaydı. Bu konumu geregi Katoliklerin ve Ortodoksların uzun süre devam edecek baskılarına katlanmak zorunda kalmıstır. Bu baskıların giderek artmasında muhtemelen Bogomil inancında mevcut olan siddete yönelik kesin durusun da etkisi vardır. Bogomillerin kendilerine çesitli zulümleri reva gören yöneticilere karsı herhangi bir silahlı eylemde bulunduklarına dair tarihi kayıtlarda hiç bir veriye raslanmamıstır. Çünkü onlara göre bırakınız herhangi bir insanı öldürmeyi, kusların yumurtalarını kırmak bile ölümcül bir günahtır. Bogomiller, ortaçagda hayatları yogun baskı ve zulümler sonucu zehir edilen halkın sıkıntılarını dile getirmeleri nedeniyle halkın teveccühünü kazanmıs ve toplumu yönlendirme gücünü elde etmistir. Bu nedenle bölgede belki de Bogomillerden daha fazla Bogomillere sempati ve saygı duyan insanlar yasanmaktaydı. Bütün bu baskılara ragmen Bogomilizm, Bosna’da daha fazla yayılmıs, zirve noktasına
ulasmıs ve Osmanlı’nın gelisine kadar varlıgını sürdürmüstür.

DERLEME iCiN YARALANILAN KAYNAKLAR:

- Ondokuz Mayıs Üniversitesi , Sosyal Bilimler Enstitüsü , Felsefe ve Din Bilimleri ana bilim Dalı
Bulgaristan Pomaklar ve  Bogomilizm . - Prf.dr : İsmail Hodzicj
- Hacettepe Üniversitesi - Sosyal Bilimler Enstitüsü – Tarih ana bilim Dalı  - Osmanlı Devletinin Rumeli de Uyguladığı  iskan Siyaseti. - Alija Avdibašic’in Trajanje Bosne adlı eseri - Franjo Raçki’nin Bogomili i Patareni kitabi-Historija Bosanskih Bogomila ve Dominik Mandic’in, BogomilskaCrkva Bosnaskih Krstjana isimli eseri
- Dominik Mandic' in  Kitaplari ve  arastirma notlari- A.V. Solovjev.,, Puilukan - Bogomili History adli Kitabi arastirma notlari - Arastırmacı Duro Baslerìn  Teorileri Yazilari
Özellikle Kilise ile Devlet çıkarlarının böylesine iç içe olduğu bir dönemde Ortodoks inancının reddi, kaçınılmaz olarak yasalara bir başkaldırı ve toplumsal düzenin tümüne yöneltilmiş bir meydan okumaydı. Bogomiller halkı sivil itaatsizliğe çağırıyorlardı: efendilerine itaat etmemeyi, zenginleri hor görmeyi, Çardan nefret etmeyi, Çar ´a hizmet edenleri alçak olarak değerlendirmeyi, soyluları gülünç duruma düşürmeyi, her ırgata ağası için çalışmayı reddetmeyi öğütlüyorlardı. Bu sosyal anarşizme karsı Kilise, siyasi yetkenin kutsallığını ileri sürerek karsı çıkmaya çabalıyor, Çar ve soyluların Tanrı tarafından görevlendirildiklerini ileri sürüyordu.

 Gönüllü yoksullukla birlikte, çalışmanın Bogomiller tarafından hor görülmesi, gezgin keşiş tipini ortaya çıkarmıştır. Bu nitelik, Paflikyanlar ´dan çok Messalianlar ´a özgüdür. Bogomiller ´in edilgin tutumları, onları Paflikyanlar ´dan ayıran en önemli özellikleridir. Bogomiller ´e verilen diğer bir ad olan ve Türkçe " torba " sözcüğünden türemiş olan " Torbeshi ", gezgin Bogomil keşişlerinin omuzlarına astıkları ve içine aldıkları sadakaları koydukları torbadan kaynaklanmaktadır.

 Günümüzde Torbeshi adı, Makedonya ´nın Müslüman olan Pomak ´lara verilen bir addır. Bizans İmparatoru II. Basil ´in 1018 yılında Bulgaristan ´ı fethinden sonra, birçok Bulgar soylusu zorla İstanbul ´a yerleştirilmişti. Bu soylular ve hatta Bazı Bizanslı papazlar tarafından kabul edilen Bogomilizm kendi teolojisini geliştirme çabasını sürdürdü. Ne var ki, bu teolojik çabalar sonunda Bogomil akımı ikiye bölündü. Şeytanin yetkesini kabul ederek, onu ezeli ve mutlak bir Tanrı olarak görenler " Dragovitsa Kilisesi " adıyla örgütlendiler (Dragovitsa, Trakya ile Makedonya sınırı üzerinde bulunan bir köyün adıydı). Şeytani İsa ´nın kötü kardeşi olarak gören eski Bogomiller ise " Bulgarlar " adını aldılar. Dragovitsa kolunun mutlak bir düalizmi, Bulgarların ise ilimli bir düalizmi savunmalarına karşın, iki grup birbirine hoşgörü ile bakmaktaydı. Bu dönemde Bogomilizm hızlı bir atılım gösterdi ; üyelerinin sayısı artarken, Anadolu ve Balkanlar ´da yeni topluluklar oluştu.

 10. Yüz yıl sonlarına doğru Bogomil toplulukları içinde hiyerarşik bir yapı gelişmeye başladı: rahipler ve inananlar birbirinden ayrıldı. Dua ve oruç, kesinlikle uyulması zorunlu uygulamalar haline geldiler; giderek törenlerin sayısı ve ayrıntısı arttı. Bir köylü hareketi olarak başlayan akım, 12. yüz yıl sonlarında, ayrıntılı törenleri ve Hıristiyanlıktan giderek uzaklaşan düalist eğilimleri olan bir manastır tarikatı biçimine dönüştü.

 12. Yüz yılın başlarında, Bogomiller ´i baskı altına almak amacıyla Kilise örgütlenmeye koyuldu. Bunun üzerine Bogomiller Balkanların kuzeyine çekildiler. Buradan yola çıkan Bogomil misyonerleri Dalmaçya, İtalya ve Fransa ´ya kadar yayıldılar. Bazı dönemlerde Bogomilizm, devlet düzeyinde de başarılar kazandı. Örneğin; 13. Yüz yılın ilk yarısında Ban Kulin (1180-1214) yönetimi sırasında Bulgaristan ve Bosna ´da resmi din olarak kabul gördü.

  Bogomilizm ´in tüm tarihi boyunca sürdürdüğü bir başka belirgin özelliği ise, değişkenlik ve koşullara uyum sağlama yeteneğidir. Bu bağdaştırmacı nitelik, onlara çağrı etkinliklerini sürdürebilme ya da baskıları atlatabilme fırsatını tanımaktaydı. Bogomiller, diğer dinlerle ya da din dışı akımlarla bağdaşmaktan çekinmezlerdi. Bu eğilim zamanla daha belirgin biçime dönüştü ve 13. Yüz yıldan başlayarak Bogomilizm daha sik olarak Paganizm, büyü ve batıl inançlar ile iç içe geçti.

  14. Yüz yılda Bogomilizm giderek etkisini yitirdi ve Osmanlıların Bulgaristan ´ı (1393) ve Bosna ´yı fethetmelerinden sonra (1463) Bogomiller ´in büyük çoğunluğu İslam dinine geçti.

http://pomatsite.blogspot.de/

Bizi  Facede sosyal Medyada Takip edin.Pomaklar hakkinda her seyden an itibari ile  Haberiniz olsun ..  Pomakbülteni Haber Portalı.

https://www.facebook.com/groups/312369708876495/