Her göç, pomaklar için bir trajedi olmuştur.

Viyana Kuşatması, 27 Eylül-16 Ekim 1529 Yaşanan çok sayıda savaşın önemli sebeplerinden veya
sonuçlarından biri de bu göç sürekli yer değiştiren, farklı dil, din ve kültürlerin coğrafyasına giren Pomaklar, ister istemez, gittikleri coğrafyadaki insanlarla bir hâkimiyet mücadelesine girişmiş; mücadele etmişlerdir. pomaklar, asıl büyük kıyım ve kırımları göçler sırasında yaşamışlardır. Her göç, pomaklar için bir trajedi olmuştur.

Tarih boyunca yaşanan bütün göçleri ve bu göçlerde karşılaşılan kıyım ve kırımları anlatmak bir makalenin hacmine sığmaz. Onun için biz daha çok 19. yüzyılda Pomakların  uğradıkları göçlerin, sürgünlerin, kıyım ve kırımların bir bölümünü, özetlemeye çalışacağız. 18. yüzyılın ortalarından itibaren hızlanarak gelişen tarihi olaylar 19 ve 20. yüzyıl pomaklar için “kara” bir yüzyıl haline dönüştürmüştür. Nitekim 20. yüzyılın en mağdur, en mazlum ve en çok kırım ve kıyıma uğrayan milleti devletsiz uluslardan olan Pomaklar için  olmuştur. İkinci Viyana kuşatması da başarısızlıkla sonuçlanınca, Osmanlı ordusu tarihinde ilk defa geri çekilmiştir. Bu çekilmeyle birlikte Avusturyalılar, İstanbul’dan, çok önce, 1389 tarihinde Osmanlı tarafından fethedilen Üsküp’e , balkan dağlarına  kadar
http://pomakcaogreniyorum.blogspot.de/
gelerek şehri yakmış ve birçok insanı kılıçtan geçirerek öldürmüşlerdir. 1687′dekı bu olay sırasında, balkanlarda  yaşama imkanı bulamayan Pomak ve diger halklar   göçmek ya da kaçmak zorunda kalmış ve İstanbul’a gelerek Unkapanı civarında bir mahalle kurmuşlardır. Bu olay ve 1687 tarihi, Rumeli’den Anadolu’ya doğru yapılan göçlerin başlangıcını oluşturmuştur. 1687 tarihinde balkanlarda  İstanbul’a yapılan göçten sonra, yaşadıkları yerlerde rahatsız edilen, baskıya uğrayan balkan toplulukları, çeşitli zamanlarda Anadolu’ya göçmeye devam etmişlerdir. Daha sonra yapılan göçlerden, 1774 tarihinde Balkanlar üzerinden gerçekleşen Kırım  göçü, 1806 yılında Sırp ve Karadağ işyardan, 1829 tarihinde Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanması ve özellikle, 1877/78 Osmanlı Rus savaşı İle 1912 Balkan savaşı sonrasında meydana, gelen göçler önemlidir. Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanması ile birlikte çeşitli bölgelerde yaşayan pomaklarda büyük baskılar uygulanmış ve göçe zorlanmışlardır. Özellikle Mora yarımadasında yaşayan Türkler büyük zulüm görmüş; kaçma fırsatı bulamayan 20,000 sivil hunharca katledilmiştir. Rusların Yeşilköy yakınlarına kadar geldikleri 1877/78 Osmanlı-Rus savaşı sonrasında Romanya, Sırbistan ve Karadağ bağımsızlarını ilan etmişler, Bulgaristan ise özerk bir Prenslik haline getirilmiştir. Bu savaş sırasında ve sonrasında bir buçuk milyon İnsan göç etmek zorunda kalmıştır. Hiçbir can güvenliği olmadan yollara çıkan bu insanlar, göç yolunda saldırılara uğramış; işkenceye, tecavüze ve her türlü insanlık dışı uygulamaya maruz kalmış, büyük bir kısmı yollarda öldürülmüştür. Bu göçler sırasında yaşananlar tam anlamıyla bir felakettir. Soykırımdan kurtulanların bir bölümü de açlık, hastalık ve sefaletten ölmüştür. Sağ olarak güvenli bölgelere ulaşabilenler, buralara yerleştirilmiş, Anadolu’ya gelenler ise Osmaniye, Reşadiye, İhsaniye gibi adlarla kurulan yeni yerlere yerleştirilmişlerdir. 1877/78 Osmanlı-Rus savaşından sonraki en büyük göç dalgası, 1912 Balkan savaşı sırasında yaşanmıştır. Dört küçük Balkan devletçiği, Osmanlı’nın orduyu terhis etmesini fırsat bilerek hücuma geçmiş ve Osmanlı’yı mağlup etmiştir. Osmanlı  ancak İşkodra, Yanya ve Edirne’de direnebilmişlerdir. Savaş sırasında sivil  halk katliama uğramış, kaçabilenler canlarını kurtarmış ve İstanbul’a, Anadolu’ya yönelen yeni bir göç dalgası oluşmuştur. Balkan savaşlarından sonra Osmanlı Devleti, Avrupa’daki topraklarının % 83′ünü, Avrupa’daki nüfusunun ise % 69′unu kaybetmiştir. Çok Hazin Manzaralar Bütün bu savaşlar ve göçler sırasında her biri ayrı bir trajedi olan binlerce olay yaşanmıştır. Örnek olması bakımından bir Alman demiryolu memurunun 1878 savaşı hatıralarında yer alan bir notunu burada vermek istiyorum. Alman memur hatıralarında ,” Yolda dört yüz cesede rastladım. Üst üste yığılmışlardı ve hepsi çıplaktı. Kadın, erkek, çocuk hepsi önce karda, soğukta çıplak bırakılmış, sonra öldürülmüşlerdi. Bunların içinden iki yaşında bir çocuğu ben kurtardım” demektedir. Bu konuda yer alan yüzlerce belgede, göçün, açlığın, etnik arındırmanın, soykırımın ve korumasız kalan sivil insanların çaresizliğinin, insanlık ayıbı olan örneklerini görmek mümkündür. Örneğin bu belgelerden biri, Petersburg’da İngiliz Büyükelçisi Loftus tarafından Rus Dış İşleri Bakanı Gortchakow‘a verilen notadır. Bu notada: “Rus ilerlemesi karşısında Rumeli balkan  halkının panik halinde toplu olarak göçtüğü ve bu göç sırasında 100.000 kişinin açlıktan ve soğuktan öldüğü belirtilerek, halkın telaş ve korkusunun giderilmesi için, Rusların bir bildiri yayınlaması gerektiği“ belirtilmektedir. Göçler Devam Ediyor… Balkanlarda yaşanan katliamlarda Rus desteğindeki Bulgar birlikleri önemli rol oynamışlardır. Sadece Harmanlı katliamında 20.000 kişi katledilmiştir. Balkan savaşı sırasında meydana gelen göçte, yaklaşık olarak 600.000 Pomak , Türk , Cingene katledilmiştir. Bu 600.000 kişinin 200.000′inin Bulgar çeteleri tarafından katledildiği tahmin edilmektedir. 1821′deki Yunan ayaklanması ve bu ayaklanmaya ile birlikte başlatılan “etnik temizlik”, daha sonra uygulanan sürgün ve soykırımın başarılı bir örneğini oluşturmuştur!. Balkanlardan Anadolu’ya yapılan göçler Cumhuriyet döneminde de devam etti, Bu göçlerin bir bölümü “mübadele” yoluyla gerçekleşti. 1923 mübadelesinde Yunanistan’dan yaklaşık olarak 500.000 insan Türkiye’ye geldi. Yunanistan’da baskı ve zulüm gördükleri için, 1952-1969 yılları arasında mübadele anlaşmaları dışında 25.000 kişi daha Türkiye’ye göçmek, kaçmak zorunda kaldı. Kaynak : Kurşunlanan Türkoloji kitabi , internet sayfaları ,

http://pomatsite.blogspot.de/

Bizi  Facede sosyal Medyada Takip edin.Pomaklar hakkinda her seyden an itibari ile  Haberiniz olsun ..  Pomakbülteni Haber Portalı.

https://www.facebook.com/groups/312369708876495/